3 Ocak 2016 Pazar

SEO NEDİR

  İngilizce de kısaca SEO olarak ifade edilir. Arama motoru optimizasyonu arma motorlarının web sayfalarını daha kolay bir şekilde taramasına olanak sağlayan teknik düzenlemelerdir. Bununla birlikte arama motorları, arama sonuçlarını listelerken algoritmik matematiksel bir yapı kullanmaktadır. Bu nedenle web geliştiricileri; yazmış oldukları sayfaları bu ayrıntıya dikkat ederek oluşturmak durumundadır. İnternetin ekonomik anlamdaki gücünün artması hızlı bir yaygınlaşmaya başlamıştır. Web sitesine yapılacak işlemler, SEO uzmanları tarafından iki yönlü olarak değerlendirilir.
 -SİTE İÇİ SEO =  Site içi düzenlemeler; arama motorlarının siteyi düzenli bir şekilde okumalarına ve anlamlandırılmasına yardımcı olur. Arama motorları; herhangi bir siteyi içeriği ile değerlendirirken kullanıcı deneyimini göz önünde bulundurur ve algoritmasını o deneyimlere paralel olarak oluşturur. Zaten arama motorlarının en büyük amacı da kullanıcıların istediği sonuçları onlara sunmak. Site içi işlemlerine örnek olarak “W3C geçerlemesi, robost.txt, uygun başlığın kullanılması, görsellerdeki çözünürlük kalitesi, alan adı uyugunluğu ,   içerik , site hızı” gibi metodlar gösterilebilir.
  -SİTE DIŞI SEO = Site dışı SEO yapmak için çok sayıda farklı teknikler vardır. En popüler olanları ise sitenin kaliteli ve yüksek backlink sayısına sahip olmasıdır. Backlink, bir web sitesinin diğer bir siteye verdiği linktir. Ancak başta Google olmak üzere tüm arama motorları; manipüle edilmiş backlinklere karşıdır. Bunun nedeni backlinklerin arama motorları nezdinde bir referans olmasıdır. Dolayısıyla rama motorları, yapay bir referansı kabul etmeyecektir. Bu bağlamda web sitesine gelen baclinklerin gerçek kullanıcılar tarafından gerçekten verilmesi gerekmektedir. Bunun gerçekleştirilmesi de kaliteli insanlar tarafından gerçekten beğenilen web sitesi yapmak ve bu web sitesinde ilgi çekici içerikler yayınlamaktır. Backlinkler dışında arama motorları; kullanıcı deneyimlerini göz önünde bulundurarak web dünyasındaki birçok sinyalden yararlanır ve algoritmalarını bu sinyaller ile dayandırır. Sosyal medyadaki etkinlik, marka bilinirliği gibi birçok etken de arama motorlarının dikkat ettiği alanlardır.Dolayısıyla bu alanlardaki etkinliği de önem verilmelidir. Artık şirketler için zorunlu hale gelen online pazarlama araçlarından biri olan SEO, dünyada olduğu gibi ülkemizde de giderek artan bir öneme sahip olmaktadır. İnternet hayatımıza bir daha hiç çıkmayacak şekilde girmesiyle birlikte insanlar önce web siteleri sonra da arama motorlarıyla tanıştılar. Şirketler ise internetin bu denli yaygınlaşması ve ekonomik anlamdaki gücünün artmasını göz ardı edemeyerek, web sitlerine ve online pazarlamaya daha çok para ve ekor harcamaya başladılar. Marka bilinirliği oluşturmak, artırmak ve sürdürmek isteyen, daha fazla fazla insana ulaşmaya çalışan ve ürün satışlarında yükselişi hedefleyen firmalar için internette bulunabilirlik artık gerekli ve hatta zorunlu! Arama motoru trafiği yani Google Adwords ve organik trafik olarak 2 ye ayrılır. SEO çalışması web sitelerinin ücretsiz ve doğal trafiklerini arttırmalarına yardımcı olur. SEO temel amacı, itibariyle Arama motoru optimizasyonu yani arama motorlarında üst sıralarda listelenmektir. Bu amaç da sitelerde yer alan bilgi, hizmet veya satışların daha fazla ilgili kitleye ulaştırılmasını sağlamaktır.SEO bir başka anlamı ile internet aleminde web sitelerine popülerlik kazandırmaktır. Web sitesini güncel tutarak ve içerisine hedef kelimeler ile alakalı içerikler ekleyerek bu popülerliği elde edilebilinir.Temel olarak Google, Bing veya Yahoo gibi arama motorlarında üst sırada yer almak için yapılması gerekenler bütünüdür. Arama motorlarında üst sıralarda yer almak çok kolay bir süreç değildir.SEO her ne kadar mekanik bir süreç gibi görünse de aslında arama motorlarının odağında gerçek insan deneyimi yer almaktadır. Yani arama motorlarının temel amacı bilgiye ulaşmak isteyen kullanıcıya en ilgili ve en güvenilir içeriğin gösterilmesini sağlamaktır.

KAYNAKÇA
-          www.emboodo.com.tr
-          www.seohocasi.com
-          www.makalepaketleri.com
-          www.ozhandonder.net

-          www.tr.wikipedia.org

26 Aralık 2015 Cumartesi

BİG DATA NEDİR?


Big data herhangi ilişkisel veritabanları ile yönetilemeyecek büyüklükte olup büyümeye devam eden verilerdir. IDC’nin yayınladığı raporda 2020 lerde toplam sayısal verinin 35 zettabyte olması bekleniyor. Ayrıca 2020 de ulaşılacak veri miktarı 2009 un 44 katı olacak. Eskiden kişisel dosyalarımız disketlere veya birkaç CD ye sığarken artık TB lık yüksek kapasiteli disklere sığamaz hale geldi. Yine IDC nin istatistiklerine göre mevcut verinin %80 ni herhangi bir veri tabanında durmuyor. Bu verilere örnek olarak mailler , resim dosyaları , video dosyaları , ofis belgelerini verebiliriz. İşletmeler için durum çok daha karışıktır. İşletmeler bu devasa hız ve çeşitlilikte artan verileri depolanması ve analiz edilmesinde çok sorun çekiyorlar. Verinin büyümesiyle verinin saklama yeri sorunu, veriye ulaşma hızı, veri tabanındaki çeşitlilik, doğru veriye yetkili kişilerin erişebilmesi ve en önemlisi analiz edilmesi sorunu karşımıza çıkıyor. İşletmeler rekabet avantajı sağlayabilmeleri için hızlı davranmak zorundadırlar. Şu anki BL çözümlerinde oluşturulan OLAP küplerindeki data geneli de bir T anında ki değeri vermektedir. Büyük miktarda verinin analiz edilmesi için oluşturulan bu raporların çalışma süresi çok vakit almaktadır. Bu sorunun ortadan kalması için yazılım ve donanım üreticileri bir araya gelerek çözümler üretmeye başladılar. Eğer programcı bilgiyi Harddisk değil de RAM üzerinden alıp işleyebilirse bu hız sağlanabiliyor. SSD ler harddisk dünyasına yeni bir boyut açtı. Ama bu datalar için disk teknolojisi yetersiz. Datayı diskten alıp ram üzerinde tutmamız  ve yeri geldiğinde oradan datayı alıp işlememiz gerekmektedir. Örnek olark : Google’ ın veri indekslerini bildiğimiz veri tabanı yönetim sistemi ile tutmaya kalkması pek mümkün değil. Big data ile veritabanı sistemleri ve uygulama geliştirme dilleri değişecek. Bilişim teknolojisindeki hızlı gelişme ile işlemciler ve depolama alanları için giderek düşen birim maliyeti depolanabilir veri miktarının hızla artmasına ve işletmelerin bu verileri kullanmasında bir takım fonksiyonel aksamalarla sonuçlandı. Depolama alanının büyüklüğü ne olursa olsun günümüzde bu büyüklüğü doldurmaya yetecek miktarda veri sürekli artan bir hızla oluşmaktadır. A dan B ye gitmek için izlediğimiz rota ve hatta bir reklam izlemek için yapılan anlık duraksamalar gibi her işlem artık bir noktada kaydedilebilmektedir. Big data nın temel ilgusu aslında yeni bir şey değil de adı değişse de geçmişte de vardı. İnternet kullanımın patlama yapması ve sanal olarak da olsa insanlığın daha çok sosyalleşmesi, birçok yeni teknolojinin ulaşabilir ve ucuz hale gelmesi bizi bu devasa büyüyen veri okyanusun da yeni arayışlara itti. İş yapış biçimi de bizi buralara getirdi. Günümüz de BT sunduğu platform ile iş sahibinin özgürce veriyi keşfetmesini sağlayacak altyapılar sunmak zorunda. Geleneksel ilişkisel veri tabanları güncelliğini, OLTP işlevini artarak yerine getirmeye devam edecek.  Geçmişten günümüze kadar gelen süre içerisinde bilgi günden güne artmıştır hatta son yıllarda katlanarak günümüze gelmiştir. Bireysel olarak geçmişe kıyasla bu kadar büyük depolama alanlarına ihtiyaç duyulurken bir de kurumlar boyutunda bu olaya bakıldığında bilgi çöplüğü diye tabir ettiğimiz olgu gün yüzüne çıkmış oluyor. Birçok yazılım şirketleri bu konuyla ilgili arge çalışmaları yaptıktan sonra big data olgusu karşımıza çıkmıştır. Büyük veri toplumsal medya paylaşımları, ağ günlükleri , bloglar, fotoğraf, video, log dosyaları gibi değişik kaynaklardan toplanan tüm verinin anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimine denir. Büyük veri kavramının geçmişi çok eskiye dayanmıyor.
-          www.karel.com
-          www.datawarehouse.gen.tr
-          www.pentasaftwareblog.com
-          www.oganozdogan.com      
-          www.kodcu.com

16 Aralık 2015 Çarşamba

KÜRESEL ÇEVRE KİRLENMESİ


  Günümüz dünyasın da çevre kirliliği, tüm gezegeni kaplayan boyutlara ulaşmış durumda. Dünyanın birçok bölgesin de insanlar, çevre felaketine karşı korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz bir yaşam sürmektedir. Bilim adamları ise bu olumsuzlukların devamı halinde dünyadaki tüm canlıların ciddi biçimde tehdit altında olduğunu vurgulamışlardır. Halbuki insanoğlunun gelişimi başlarda yaşam ve doğal çevre ile uyum içinde sürmüştür. Ancak dünyadaki toplumsal ve teknolojik gelişmelerin hızlı artışı karşısında ekolojik sistemin hassas dengesi giderek bozulmuştur. Bu tehlikeli gelişmenin seyircisi durumunda olan insanlık ise dünyada dengeli bir çevrenin korunmaması halinde tüm canlıların varlığının sürmesinin olanaksızlığını acaba ne zaman anlayacak? Bu yılın yaz başların da başlayan yağmur dönemi dünyayı etkisi altına aldı. Barajları, setleri ve köprüleri yıkan seller ölümcül sonuçlara yol açtı. Bir süre önce Trabzon’da yaklaşık 3 saat süren yağmur Sürmene ilçesine ve haritadan silinen Beşköy beldesinde büyük mal ve can kaybına neden olmuştur. Yağışların etkili olduğu bir başka ülke olan Çin’in birçok bölgesinde barajlar yıkıldı. Harekete geçirilen askeri birlikler setleri yıkarak sel sularının kırsal kesime yayılmasını çalıştılar. Sel, sularının eylülün ortasın da  Meksika’nın Chiapas eyaletinin Valdivia köyünü yok etti. Dünyanın benzer sel baskınlarının verdiği zararlar ürkütücü boyutlara ulaştı. 240 milyon kişiyi etkilediği söylenen bu yazın selleri, resmi açıklamalara göre şimdiye kadar 2 binin üzerinde insanın ve sayısı bilinmeyen diğer canlıların yaşamlarına mal oldu. Yaklaşım 14 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı. Küresel çevre sorunlarının çözümü konusunda her ülkenin, çağdaş yöntemlerle halkını bilgilendirmesi bir görev olmalıdır. Sanayinin kent içinden uzaklaştırılmasına ve milli parkların gereği gibi korunup doğal hali ile tutularak toplumun yararlandırılmasına örnek olmalıdır. Dev dalgalara yol açan depremin merkezi Büyük okyanus ‘dur. Ama yer kabuğu, dünyanın başka bölgelerinde harekete geçecek şekilde etki alanını genişletti. Çernobil den on misli daha etkili olacak, radyoaktif atıkların bulunduğu söylenen Sibirya'nın batısındaki Karaçay Gölü bir saatli bombadan farksızdır. Gölün altında, yaklaşık yüz metre derinlikte beş milyon metreküp radyoaktif tozlardan oluşan kütlenin varlığı bilinmektedir. Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği ve su kirliliği su israfı, sanayileşmenin çevre üzerinde bir tehdit unsuru olduğu konusunda duyarlı oldukları tespit edilmiştir. Aynı zaman da tüketim alışkanlıkları ve lüks yaşamın bir problem olduğu görüşünde oldukları, sera etkisi asit yağmurları, ozon tabakasının incelmesi ve erozyon hakkında ise yeterli farkındalık ve duyarlılığa sahip olmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Küreselleşen dünyada özellikle nüfus artışı sonucunda okyanuslar, nehirler, su kaynakları ve atmosfer gibi ortak kullanım alanlarının kalitesinde ve miktarında yaşanan değişmeler, bunların paylaşımı ile ilgili çeşitli sorunları beraberinde getirmiştir. Denizlere dökülen kanalizasyon suları, fabrika atıkları ve evsel atıklar ırmakların, göllerin ve denizlerin kirlenmesine, ırmak, göl denizlerdeki balıkların ve diğer canlıların zehirlenmesine ve yok olmasına sebep olmaktadır. Günümüz dünyasında çevre kirliliği, tüm gezegeni kaplayan boyutlara ulaşmış durumda. Dünyanın birçok bölgesinde insanlar, çevre felaketine karşı korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz bir yaşam sürmektedir. Bilim adamları ise bu olumsuzlukların devamı halinde dünyadaki tüm canlıların ciddi bir biçimde tehdit altındadır. Hızlı nüfus artışı ve enerji kullanımın hızla artması, kirliliği tetikleyen unsurları oluşturmaktadır. Hızla gelişen teknolojik yenilenme, insan yaşamını da değiştirmektedir. Bu da çevreye olan insan etkisinin artarak ve çeşitlenerek sürmesine yol açmaktadır. Küreselleşme dünya ölçeğinde büyük bir değişim dönüşümün yaşanmasına neden olmaktadır.
 www.mevzuat dergisi.com





21 Ekim 2015 Çarşamba

TEKNOLOJİNİN GETİRDİĞİ HIZ VE KOLAYLIKLAR

    Teknoloji insanoglunun gereklerine uygun yardımcı alet yapılması yada üretilmesi için gerekli bilgi ve yetenek anlamın da kullanılan bir terimdir. Günümüz de işletmeler de ise önemi büyüktür. Veri paylaşımın da en etkin bir biçimde kullanılarak keşiflere yön vermesi açısından teknolojinin işletme yapısına önemi oldukca büyüktür. Teknolojinin getirdigi hız ve kolaylık işletmeler açısından göz ardı edilemeyecek kadar önem taşımaktadır.Teknoloji işletmelere yeni imkanlar yeni iş ilişkileri kurmasın da büyük katkılar saglamıştır. Teknolojinin işletmelere verimliligi arttırma da maliyetlerin düşürülüp daha kaliteli mal ve hizmetin pazara sunulmasın da, rekabet gücünün arttırılmasın da işletme yapısına önemli avantajlar saglamaktadır. Bununla birlikte teknoloji işletme yapısına olumlu yönetim modellerinin gelişmesine yol açmış işletme içindeki yapılar arasında iletişimi güçlendirmiştir. Yaşanan sorunlar hızlı bir şekilde anlaşılmış, cözümün de kullanılan yönetim davranşlarının şekillenmesin de katkıda bulunmuştur. Teknolojnin işletme yapısına bir diger etkisi ise işletme yapısında karar almayı, koordinasyonu ve kontrolü desteklemeye ek olarak yöneticilere ve çalışanlara problemlerin analizin de karmaşık konulara, yaklaşım da ve yeni ürünler ortaya koyma da yardımcı olmaktadır. Teknolojinin işletme yapısına sundugu avantajlar göz ardı edilemeyecek kadar fazla olup işletmenin başarısı ve yapısı için kullanılacak en önemli araçlardan biri halini almıştır. Teknolojinin iş yerinde yogun kullanımı işletmeler için elektronik performans izleme sistemlerinin kullanımını olagan bir uygulama haline getirmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle işletme yapısın da fiber obtik ağları sayesinde işletmeler arasın da hızlı ve samimi bir bağ kurulmasını sağlanmıştır, bu nedenle işletmeler arasın da iltişim daha hızlı ve işlerin daha çabuk olmasını saglamış,  işletmenin ileriye gitmesin de katkıda bulunmuştur. Bu yüzden teknolojinin katkısı büyük bir rol oynamaktadır.Teknolojinin gelişmesi ile işletme yapısındaki işler daha hızlı ve kolaylaşmaktadır. İşletme yapısına uygun yeni stratejiler oluşturulmuş ve işletmeler farklı boyutlar almıştır. Ve böylece cok uluslu işletmeler kurulmuştur. Teknoloji sayesin de kar elde edilmeye başlanmış, sanal bürolar kurulup ithalat ve ihracatta daha faydalı olmuşlardır. Böylece işletmelerin pazar pozisyonu degişiklik göstermiştir. İşletmeler uluslar arası faaliyetler göstermişlerdir ve yine teknoloji sayesin de işletmelerin departmanlarda çalışan kişilere sahip oldukları kullanıcı kimlik ve şifrelerini kullanarak birbirleri ile işletme içi kapalı ve gizli alışverişlerinde bulunabilme, işletmenin veritabanlarına erişebilme ve her türlü ticari işlemleri gerçekleştirebilme imkanlarını sunmaktadır. Örnegin: intranet ile şirket içi çalışmaların güvenliği daha yüksek olur ve intranet, internet ortamının sağladığı tüm kolaylığı işletme bünyesine adapte ederken, personelin internete olan bağlantısını engelleyerek iş zamanı kayıplarını engellemektedir. Ve extranet vasıtası ile işletmeler internet siteleri üzerinde ticari ilişki içerisinde bulunduğu taraflara verdigi kullanıcı kimlikleri ve şifreler ile tüm dünyada yerleşik konumda bulunan müşterileri, tedarikçileri ve diğer taraflar ile karşilıklı iletişim kurabilmekte ve ticari işlemlerini gerçekleştirebilmektedirler. Extranet ağları, işletmelerin içerisinde kurulu bulunan intranet ağları ile diğer işletmelerde kurulu olan intranet ağlarını işletmelerin sunucuları üzerinden birbirine bağlayarak karşılıklı iletişimlerini, ticari işlemlerini, doküman paylaşımlarını yürütmektedirler.