26 Aralık 2015 Cumartesi
BİG DATA NEDİR?
Big data herhangi ilişkisel veritabanları ile yönetilemeyecek büyüklükte olup büyümeye devam eden verilerdir. IDC’nin yayınladığı raporda 2020 lerde toplam sayısal verinin 35 zettabyte olması bekleniyor. Ayrıca 2020 de ulaşılacak veri miktarı 2009 un 44 katı olacak. Eskiden kişisel dosyalarımız disketlere veya birkaç CD ye sığarken artık TB lık yüksek kapasiteli disklere sığamaz hale geldi. Yine IDC nin istatistiklerine göre mevcut verinin %80 ni herhangi bir veri tabanında durmuyor. Bu verilere örnek olarak mailler , resim dosyaları , video dosyaları , ofis belgelerini verebiliriz. İşletmeler için durum çok daha karışıktır. İşletmeler bu devasa hız ve çeşitlilikte artan verileri depolanması ve analiz edilmesinde çok sorun çekiyorlar. Verinin büyümesiyle verinin saklama yeri sorunu, veriye ulaşma hızı, veri tabanındaki çeşitlilik, doğru veriye yetkili kişilerin erişebilmesi ve en önemlisi analiz edilmesi sorunu karşımıza çıkıyor. İşletmeler rekabet avantajı sağlayabilmeleri için hızlı davranmak zorundadırlar. Şu anki BL çözümlerinde oluşturulan OLAP küplerindeki data geneli de bir T anında ki değeri vermektedir. Büyük miktarda verinin analiz edilmesi için oluşturulan bu raporların çalışma süresi çok vakit almaktadır. Bu sorunun ortadan kalması için yazılım ve donanım üreticileri bir araya gelerek çözümler üretmeye başladılar. Eğer programcı bilgiyi Harddisk değil de RAM üzerinden alıp işleyebilirse bu hız sağlanabiliyor. SSD ler harddisk dünyasına yeni bir boyut açtı. Ama bu datalar için disk teknolojisi yetersiz. Datayı diskten alıp ram üzerinde tutmamız ve yeri geldiğinde oradan datayı alıp işlememiz gerekmektedir. Örnek olark : Google’ ın veri indekslerini bildiğimiz veri tabanı yönetim sistemi ile tutmaya kalkması pek mümkün değil. Big data ile veritabanı sistemleri ve uygulama geliştirme dilleri değişecek. Bilişim teknolojisindeki hızlı gelişme ile işlemciler ve depolama alanları için giderek düşen birim maliyeti depolanabilir veri miktarının hızla artmasına ve işletmelerin bu verileri kullanmasında bir takım fonksiyonel aksamalarla sonuçlandı. Depolama alanının büyüklüğü ne olursa olsun günümüzde bu büyüklüğü doldurmaya yetecek miktarda veri sürekli artan bir hızla oluşmaktadır. A dan B ye gitmek için izlediğimiz rota ve hatta bir reklam izlemek için yapılan anlık duraksamalar gibi her işlem artık bir noktada kaydedilebilmektedir. Big data nın temel ilgusu aslında yeni bir şey değil de adı değişse de geçmişte de vardı. İnternet kullanımın patlama yapması ve sanal olarak da olsa insanlığın daha çok sosyalleşmesi, birçok yeni teknolojinin ulaşabilir ve ucuz hale gelmesi bizi bu devasa büyüyen veri okyanusun da yeni arayışlara itti. İş yapış biçimi de bizi buralara getirdi. Günümüz de BT sunduğu platform ile iş sahibinin özgürce veriyi keşfetmesini sağlayacak altyapılar sunmak zorunda. Geleneksel ilişkisel veri tabanları güncelliğini, OLTP işlevini artarak yerine getirmeye devam edecek. Geçmişten günümüze kadar gelen süre içerisinde bilgi günden güne artmıştır hatta son yıllarda katlanarak günümüze gelmiştir. Bireysel olarak geçmişe kıyasla bu kadar büyük depolama alanlarına ihtiyaç duyulurken bir de kurumlar boyutunda bu olaya bakıldığında bilgi çöplüğü diye tabir ettiğimiz olgu gün yüzüne çıkmış oluyor. Birçok yazılım şirketleri bu konuyla ilgili arge çalışmaları yaptıktan sonra big data olgusu karşımıza çıkmıştır. Büyük veri toplumsal medya paylaşımları, ağ günlükleri , bloglar, fotoğraf, video, log dosyaları gibi değişik kaynaklardan toplanan tüm verinin anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmüş biçimine denir. Büyük veri kavramının geçmişi çok eskiye dayanmıyor.
- www.karel.com
- www.datawarehouse.gen.tr
- www.pentasaftwareblog.com
- www.oganozdogan.com
- www.kodcu.com
16 Aralık 2015 Çarşamba
KÜRESEL ÇEVRE KİRLENMESİ
Günümüz dünyasın da çevre kirliliği, tüm
gezegeni kaplayan boyutlara ulaşmış durumda. Dünyanın birçok bölgesin de
insanlar, çevre felaketine karşı korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan
habersiz bir yaşam sürmektedir. Bilim adamları ise bu olumsuzlukların devamı
halinde dünyadaki tüm canlıların ciddi biçimde tehdit altında olduğunu
vurgulamışlardır. Halbuki insanoğlunun gelişimi başlarda yaşam ve doğal çevre
ile uyum içinde sürmüştür. Ancak dünyadaki toplumsal ve teknolojik gelişmelerin
hızlı artışı karşısında ekolojik sistemin hassas dengesi giderek bozulmuştur.
Bu tehlikeli gelişmenin seyircisi durumunda olan insanlık ise dünyada dengeli
bir çevrenin korunmaması halinde tüm canlıların varlığının sürmesinin
olanaksızlığını acaba ne zaman anlayacak? Bu yılın yaz başların da başlayan
yağmur dönemi dünyayı etkisi altına aldı. Barajları, setleri ve köprüleri yıkan
seller ölümcül sonuçlara yol açtı. Bir süre önce Trabzon’da yaklaşık 3 saat
süren yağmur Sürmene ilçesine ve haritadan silinen Beşköy beldesinde büyük mal
ve can kaybına neden olmuştur. Yağışların etkili olduğu bir başka ülke olan
Çin’in birçok bölgesinde barajlar yıkıldı. Harekete geçirilen askeri birlikler
setleri yıkarak sel sularının kırsal kesime yayılmasını çalıştılar. Sel,
sularının eylülün ortasın da Meksika’nın
Chiapas eyaletinin Valdivia köyünü yok etti. Dünyanın benzer sel baskınlarının
verdiği zararlar ürkütücü boyutlara ulaştı. 240 milyon kişiyi etkilediği
söylenen bu yazın selleri, resmi açıklamalara göre şimdiye kadar 2 binin
üzerinde insanın ve sayısı bilinmeyen diğer canlıların yaşamlarına mal oldu.
Yaklaşım 14 milyon kişi evini terk etmek zorunda kaldı. Küresel çevre
sorunlarının çözümü konusunda her ülkenin, çağdaş yöntemlerle halkını
bilgilendirmesi bir görev olmalıdır. Sanayinin kent içinden uzaklaştırılmasına
ve milli parkların gereği gibi korunup doğal hali ile tutularak toplumun
yararlandırılmasına örnek olmalıdır. Dev dalgalara yol açan depremin merkezi Büyük
okyanus ‘dur. Ama yer kabuğu, dünyanın başka bölgelerinde harekete geçecek
şekilde etki alanını genişletti. Çernobil den on misli daha etkili olacak,
radyoaktif atıkların bulunduğu söylenen Sibirya'nın batısındaki Karaçay Gölü
bir saatli bombadan farksızdır. Gölün altında, yaklaşık yüz metre derinlikte
beş milyon metreküp radyoaktif tozlardan oluşan kütlenin varlığı bilinmektedir.
Küresel ısınma ve küresel iklim değişikliği ve su kirliliği su israfı,
sanayileşmenin çevre üzerinde bir tehdit unsuru olduğu konusunda duyarlı
oldukları tespit edilmiştir. Aynı zaman da tüketim alışkanlıkları ve lüks
yaşamın bir problem olduğu görüşünde oldukları, sera etkisi asit yağmurları, ozon
tabakasının incelmesi ve erozyon hakkında ise yeterli farkındalık ve
duyarlılığa sahip olmadıkları sonucuna ulaşılmıştır. Küreselleşen dünyada
özellikle nüfus artışı sonucunda okyanuslar, nehirler, su kaynakları ve
atmosfer gibi ortak kullanım alanlarının kalitesinde ve miktarında yaşanan
değişmeler, bunların paylaşımı ile ilgili çeşitli sorunları beraberinde
getirmiştir. Denizlere dökülen kanalizasyon suları, fabrika atıkları ve evsel
atıklar ırmakların, göllerin ve denizlerin kirlenmesine, ırmak, göl
denizlerdeki balıkların ve diğer canlıların zehirlenmesine ve yok olmasına
sebep olmaktadır. Günümüz dünyasında çevre kirliliği, tüm gezegeni kaplayan
boyutlara ulaşmış durumda. Dünyanın birçok bölgesinde insanlar, çevre
felaketine karşı korumasız, nükleer tehdit ve radyasyondan habersiz bir yaşam
sürmektedir. Bilim adamları ise bu olumsuzlukların devamı halinde dünyadaki tüm
canlıların ciddi bir biçimde tehdit altındadır. Hızlı nüfus artışı ve enerji
kullanımın hızla artması, kirliliği tetikleyen unsurları oluşturmaktadır. Hızla
gelişen teknolojik yenilenme, insan yaşamını da değiştirmektedir. Bu da çevreye
olan insan etkisinin artarak ve çeşitlenerek sürmesine yol açmaktadır.
Küreselleşme dünya ölçeğinde büyük bir değişim dönüşümün yaşanmasına neden
olmaktadır.
www.mevzuat dergisi.com
21 Ekim 2015 Çarşamba
TEKNOLOJİNİN GETİRDİĞİ HIZ VE KOLAYLIKLAR
Teknoloji insanoglunun gereklerine uygun
yardımcı alet yapılması yada üretilmesi için gerekli bilgi ve yetenek anlamın
da kullanılan bir terimdir. Günümüz de işletmeler de ise önemi büyüktür. Veri
paylaşımın da en etkin bir biçimde kullanılarak keşiflere yön vermesi açısından
teknolojinin işletme yapısına önemi oldukca büyüktür. Teknolojinin getirdigi hız
ve kolaylık işletmeler açısından göz ardı edilemeyecek kadar önem taşımaktadır.Teknoloji
işletmelere yeni imkanlar yeni iş ilişkileri kurmasın da büyük katkılar saglamıştır.
Teknolojinin işletmelere verimliligi arttırma da maliyetlerin düşürülüp daha
kaliteli mal ve hizmetin pazara sunulmasın da, rekabet gücünün arttırılmasın da
işletme yapısına önemli avantajlar saglamaktadır. Bununla birlikte teknoloji
işletme yapısına olumlu yönetim modellerinin gelişmesine yol açmış işletme
içindeki yapılar arasında iletişimi güçlendirmiştir. Yaşanan sorunlar hızlı bir
şekilde anlaşılmış, cözümün de kullanılan yönetim davranşlarının şekillenmesin
de katkıda bulunmuştur. Teknolojnin işletme yapısına bir diger etkisi ise
işletme yapısında karar almayı, koordinasyonu ve kontrolü desteklemeye ek
olarak yöneticilere ve çalışanlara problemlerin analizin de karmaşık konulara,
yaklaşım da ve yeni ürünler ortaya koyma da yardımcı olmaktadır. Teknolojinin
işletme yapısına sundugu avantajlar göz ardı edilemeyecek kadar fazla olup
işletmenin başarısı ve yapısı için kullanılacak en önemli araçlardan biri
halini almıştır. Teknolojinin iş yerinde yogun kullanımı işletmeler için
elektronik performans izleme sistemlerinin kullanımını olagan bir uygulama
haline getirmektedir. Teknolojinin gelişmesiyle işletme yapısın da fiber obtik
ağları sayesinde işletmeler arasın da hızlı ve samimi bir bağ kurulmasını sağlanmıştır,
bu nedenle işletmeler arasın da iltişim daha hızlı ve işlerin daha çabuk olmasını
saglamış, işletmenin ileriye gitmesin de
katkıda bulunmuştur. Bu yüzden teknolojinin katkısı büyük bir rol oynamaktadır.Teknolojinin
gelişmesi ile işletme yapısındaki işler daha hızlı ve kolaylaşmaktadır. İşletme
yapısına uygun yeni stratejiler oluşturulmuş ve işletmeler farklı boyutlar almıştır.
Ve böylece cok uluslu işletmeler kurulmuştur. Teknoloji sayesin de kar elde
edilmeye başlanmış, sanal bürolar kurulup ithalat ve ihracatta daha faydalı
olmuşlardır. Böylece işletmelerin pazar pozisyonu degişiklik göstermiştir. İşletmeler
uluslar arası faaliyetler göstermişlerdir ve yine teknoloji sayesin de
işletmelerin departmanlarda çalışan kişilere sahip oldukları kullanıcı kimlik
ve şifrelerini kullanarak birbirleri ile işletme içi kapalı ve gizli alışverişlerinde
bulunabilme, işletmenin veritabanlarına erişebilme ve her türlü ticari
işlemleri gerçekleştirebilme imkanlarını sunmaktadır. Örnegin: intranet ile
şirket içi çalışmaların güvenliği daha yüksek olur ve intranet, internet ortamının
sağladığı tüm kolaylığı işletme bünyesine adapte ederken, personelin internete
olan bağlantısını engelleyerek iş zamanı kayıplarını engellemektedir. Ve
extranet vasıtası ile işletmeler internet siteleri üzerinde ticari ilişki
içerisinde bulunduğu taraflara verdigi kullanıcı kimlikleri ve şifreler ile tüm
dünyada yerleşik konumda bulunan müşterileri, tedarikçileri ve diğer taraflar
ile karşilıklı iletişim kurabilmekte ve ticari işlemlerini
gerçekleştirebilmektedirler. Extranet ağları, işletmelerin içerisinde kurulu
bulunan intranet ağları ile diğer işletmelerde kurulu olan intranet ağlarını
işletmelerin sunucuları üzerinden birbirine bağlayarak karşılıklı
iletişimlerini, ticari işlemlerini, doküman paylaşımlarını yürütmektedirler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)